(ANKARA) – Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında; “İstiyoruz ki muhalefet yıkıcı, kırıcı değil, yapıcı olsun. Arzumuz odur ki, Türkiye’nin meseleleri siyasetin günlük polemiklerinin üzerinde ele alınsın. Biz milletimizin de takdir ve talep ettiği bu iklimin Türk siyasetinin normali haline gelmesini ümit ediyoruz. Siyaseti yüksek gerilim hattına hapsetmek isteyenler her zaman olacaktır ama olmasını istemiyoruz. FETÖ’ye diyet borcunu ödemek için Yenikapı ruhunu baltalayanlar görüyoruz ki asla boş durmuyor. Siyasetteki tüm sermayesi köken, meşrep, inanç, bunun üzerinden insanları ayırmak olanların nereye varmaya çalıştığının idrakindeyiz. Kuklayı da kuklacıyı da oyunu kimin yazdığını da çok iyi biliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Konuşmasına partisindeki yenilenme sürecine ilişkin mesajlar vererek başlayan Erdoğan, “Yorulan, motivasyonunu yitiren arkadaşlarımızı kardeşlik hukukumuzu koruyarak dinlenmeye alacağız; yeni, heyecanlı, dinamik arkadaşlarımızla kadromuzu güçlendireceğiz” diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Dün Genişletilmiş İl Başkanları toplantımızı yine coşku ve heyecan dolu bir atmosferde icra ettik. 2024 yılının bu ilk il başkanları toplantısında hem son 5 ayın muhasebesini yaptık hem de illerimizin adeta röntgenini çektik. Teşkilatımızın kararlılığı, dinamizmi ve heyecanı karşısında partimizin genel başkanı ve bir neferi olarak hakikaten büyük bir gurur duydum. Bizi örselemeye çalışanlara inat üstat Necip Fazıl’ın o veciz ifadesiyle ‘Yolumuza pekleşe pekleşe’ devam ediyoruz.
“İSTİŞAREMİZİ GÜÇLENDİRECEĞİZ”
AK Parti’nin ayırıcı vasfı, istişareye önem vermesi, attığı her adımı istişareyle atmasıdır. Partimizin kuruluşundan itibaren daima ortak akılla hareket ettik. İnşallah bunu güçlendirerek sürdüreceğiz. Son bir yılımıza damga vuran seçimler dolayısıyla gelenekselleşmiş istişare kamplarımızı yapamamıştık. İstişare toplantımızı önümüzdeki haftalarda gerçekleştiriyoruz. Milletvekillerimiz de 7-8 Haziran tarihinde, belediye başkanlarımızla da 1-2 Temmuz’da inşallah bir araya geleceğiz. Önümüzdeki döneme dair yol haritamızın da şekilleneceği bu toplantıların şimdiden partimiz ve davamız için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
“HATASI KUSURU OLAN VARSA DİNLENMEYE ALACAĞIZ”
Her kongre sürecini kadrolarımız arasındaki bir bayrak yarışı olarak görüyoruz. Yorulan arkadaşlarımız, motivasyonunu yitiren arkadaşlarımız varsa hatası, kusuru, yanlışı olanlar varsa, kardeşlik hukukumuzu koruyarak onları dinlenmeye alacağız. Yeni, heyecanlı, dinamik arkadaşlarımızla kadromuzu güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz. Kurulduğumuz günden beri yenilenerek, tazelenerek geliyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı çizgide hareket edeceğiz.
Diplomaside olduğu gibi siyasette de yoğun gayret içerisindeyiz. Meclisimizin gündeminde adaletten ticarete, ekonomiden güvenliğe ve eğitime geniş bir yelpazede kanunlaşma sürecinde olan teklifler var. Gerek hayat hayat pahalılığı ve fırsatçılık gerekse son dönemde sıkça basında yer alan öğretmenlerimize yönelik şiddetle mücadelede yasal zeminin güçlendirilmesine ihtiyaç duyuyoruz. AK Parti grubumuzun, Cumhur İttifakı’ndaki ortağımız MHP ile işbirliği ve eş güdüm içinde bu konuları çok iyi takip etmesini bekliyorum. Meclis tatile girmeden yasal düzenlemeleri çıkarmamız gerekiyor. Yeni ve sivil anayasa meselesinde Meclis Başkanımızın çalışmalarına destek vermemiz önemlidir.
SİVİL ANAYASA
Sivil anayasa iradesinin günlük siyasetin geçici tartışmalarına kurban edilmemesi gerektiği kanaatindeyiz. Aceleye getirmeden ama çok da fazla uzatmadan istişare temasları bitirip somut adımlar atılmasında fayda görüyoruz. Biz sonuna kadar yapıcı ve uzlaşmacı tutumumuzu koruyacağız. Önümüzde inşallah kesintisiz bir 4 sene daha var. Bu 4 yılın her gününü ilk günkü heyecanla, ilk günkü aşkla dolu dolu geçirecek, ülkemizi her alanda Allah’ın izniyle yeni seviyelerle, yeni rekorlarla buluşturacağız.
31 Mart seçimleri bir güven oylaması değildir. Seçmenin ülkenin idaresine ilişkin tercihlerinde bir kırılma, bir değişiklik olmamıştır. Önce 14 Mayıs’ta, 2 hafta sonra 28 Mayıs’ta seçmen kararlı bir şekilde hükümeti Cumhur İttifakı’na emanet etmiş, yerel seçimde tercihini sandığa farklı şekilde yansıtmıştır. Bu ikisini birbirinden ayırmak durumundayız. Elbette 31 Mart’ta milletin verdiği mesajı duymazdan gelecek değiliz. Biz o mesajı aldık, gereğini de yapmaya başladık. Ancak milletin AK Parti’den ya da Cumhur İttifakı’ndan desteğini çektiğini zannedenler fena halde yanılırlar. Bu yanılgıya özellikle sizler düşmeyeceksiniz. Bakanlarımız, milletvekillerimiz, bütünüyle teşkilatımız, aziz milletimizin bize 14 Mayıs’ta yüklediği emanetin idrakinde olacağız. Bu emanetin bize 5 yıllığına yüklendiğinin farkında olacağız. Hiç sağa sola bakmadan, işimize, hedeflerimize kilitlenecek, milletimizin yüklediği emanetin inşallah hakkını vereceğiz.
“DAVAYA İHANET EDENLER ŞİMDİ YOKLAR”
Biliyorsunuz son 22 yılda AK Parti’yle ilgili de hükümetlerimizle ilgili de bize karamsar, kötümser senaryolar yazanlar oldu. Bize süre biçenler oldu, bize gazete manşetlerinden ömür biçenler oldu, bu iş bitti deyip yolunu değiştirenler oldu, bu davaya ihanet edenler oldu, korkanlar, ürkenler, hırslarına yenilenler oldu. Onlar şimdi yoklar, esameleri okunmuyor, unutulup gittiler. Ama Allah’a hamdolsun biz buradayız, dimdik, sapasağlam ayaktayız. Dava burada, inşallah yarın da burada olacak. Mevla ömür, milletimiz de yetki verdikçe burada olmaya devam edeceğiz.
“TÜRKİYE’DE SİYASETİN YUMUŞAMAYA İHTİYACI VAR”
Önceki hafta CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’i AK Parti Genel Merkezi’nde kabul ettik ve kendisiyle 1,5 saati aşkın verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Görüşmede sonrasında da ifade ettiğim gibi Türkiye’de siyasetin yumuşamaya ihtiyacı var ve biz bu konuda her zaman olduğu gibi üzerimize düşeni yapıyoruz, yapacağız. Biz hiçbir zaman kutuplaşmanın gerilimin, kamplaşmanın tarafı olmadık olmayacağız. Türkiye’yi bir gördük, beraber gördük, hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun tamamını kucakladık. Siyasetimizi kutuplaştırmalar üzerine değil, hizmet üzerine yatırımlar üzerine inşa ettik… Temennimiz odur ki önümüzdeki dört yıl gerilimle değil, karşılıklı hoşgörüyle geçsin. İstiyoruz ki muhalefet yıkıcı, kırıcı değil, yapıcı olsun. Arzumuz odur ki, Türkiye’nin meseleleri siyasetin günlük polemiklerinin üzerinde ele alınsın. Biz milletimizin de takdir ve talep ettiği bu iklimin Türk siyasetinin normali haline gelmesini ümit ediyoruz. Siyaseti yüksek gerilim hattına hapsetmek isteyenler her zaman olacaktır ama olmasını istemiyoruz. FETÖ’ye diyet borcunu ödemek için Yenikapı ruhunu baltalayanlar görüyoruz ki asla boş durmuyor. Siyasetteki tüm sermayesi köken, meşrep, inanç, bunun üzerinden insanları ayırmak olanların nereye varmaya çalıştığının idrakindeyiz. Kuklayı da kuklacıyı da oyunu kimin yazdığını da çok iyi biliyoruz.
Siyasette yumuşama iklimini kara kışa çevirmeye çalışanlar olduğunu, Cumhur İttifakı surlarında gedik açmak isteyenler olduğunu biliyoruz. Daha önce de bu tarz teşebbüsleri karşılaştık Allah’a hamdolsun hepsinden güçlenerek çıktık. Yine aynısı olacak, fitne ve nifak odaklarına kesinlikle göz açtırmayacağız.”