AHMET ÜN
(DİYARBAKIR) – Doğu ve Güneydoğu’daki 15 baro, Kobani Davası’nda sanıklara verilen cezalarla ilgili ortak açıklama yaptı. Açıklamada, ” Türkiye’de yargı bizatihi siyasi hesaplaşmanın tarafı haline gelmiştir. Siyaset ve sivil toplum alanını daraltan, hatta tümüyle ortadan kaldıran bu ve benzeri politik temelli yargılamalar, çoğulculuğu ve farklı fikirleri sindirmekte, toplumsal barışı bozma riski barındırmaktadır. Çözüm; daha fazla otoriterleşme değil, demokrasiye ve hukuka dönüştür” denildi.
Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Tunceli, Şanlıurfa, Şırnak ve Van Baroları Kobani Davası’nda verilen cezalar üzerine ortak açıklama yaparak karara tepki gösterdi.
“Türkiye’de yargı bizatihi siyasi hesaplaşmanın tarafı haline gelmiştir” başlığıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kamuoyunda Kobani Davası olarak bilinen dava kapsamında, HDP önceki dönem eş başkanları, MYK üyeleri ile milletvekillerinin de yargılandığı Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada, bugün açıklanan kararla siyasetçiler hakkında ağır hapis cezalarına karar verilmiştir. Türkiye’nin yaşadığı krizlerin temel sebebi, demokratik değerler ile hukuktan uzaklaşma yönündeki adli ve idari pratiklerdir. Siyaset ve sivil toplum alanını daraltan, hatta tümüyle ortadan kaldıran bu ve benzeri politik temelli yargılamalar, çoğulculuğu ve farklı fikirleri sindirmekte, toplumsal barışı bozma riski barındırmaktadır. Çözüm; daha fazla otoriterleşme değil, demokrasiye ve hukuka dönüştür. Siyasal iktidar tarafından tehdit olarak kabul edilen kişi veya görüşün peşinen suçlu kabul edilmesi, davanın siyasi bir propaganda malzemesi olarak kullanılması ve kamuoyunun bu suça ikna edilmesi üzerine kurulu bir döngüde temel haklardan, adaletten, adil yargılanma hakkından, masumiyet karinesinden ve delillerin gerçekliğinden söz edilemez. Demokratik hukuk devletinin temeli, bağımsız ve tarafsız yargıdır. Yargının bağımsız olamadığı bir ortamda hiçbir hakkın kullanımı ile bireylerin hukuk güvenliği iklimi bulunmamaktadır.
Bugün yargının bağımsız ve tarafsız olmadığı yönündeki yaygın ve haklı kanaatin başta gelen dayanağı, geçmiş dönem bağımlı yargı pratikleri ile birlikte, keyfi ve hukuka aykırı yargı süreci kapsamında, çoğulculuğu bastırma ve siyasi tartışma özgürlüğünü sınırlama örtülü amacını taşıyan Kobane dava süreci ve verilen karardır. Bu dava kapsamında, siyasal meselelerin yargısal faaliyet kapsamında suçlamalara konu edildiği, böylece siyasal alanı daraltmak ve sonuçta yargıyı siyasal karar merci haline getirmenin amaçlandığı görülmektedir. Kobane Davası, yargı süreci ve alınan karar ile toplumun muhalif kesimleri, seçilmişleri yargı aracılığıyla cezalandırılmıştır. Biz açıklamada imzası bulunan Barolar olarak, bağımlı yargı pratiği ile Kürt siyaset arenasının temel hakları ihlal edilerek kollektif bir cezalandırma sistemiyle karşı karşıya kalmasının kabul edilemez olduğunu; hak, hukuk ve adaleti esas alan bir yargı sürecinin oluşmasını, temel hakları ihlal edilen siyasetçilerin derhal serbest bırakılmasını talep ederiz.”